Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Öyleyse yaşasın domates ve tepesindeki minik yeşillik!

Sevgiliye not!

Seviyorum deyip terk edersin anladık. Sütten çıkmış ak kaşık rolü fazla gelmez mi? İnsaf et ey iman eden! Hakkını helal et dersin, nasıl edeyim? Mizan burda kurulu değil yanlıdır teraziler, en iyisi Hak katında ölçüp tartalım. Alacaklıysan vermem demem, alacaklıysam vay haline! Seviyorsan, istiyorsan adımı karşı taraftan bekleme, dönmez ki. Terk edilmiştir bir kere en derininden yarayı almıştır zaten. Umut edip bel bağlama. Dönmeyince de o... diyerek damgalama. Karakter diyorum ey can, karakter! Doğru ya sizde karakter aramak Türkiye'de adalet aramaya benzer. Seviyorsan, özlüyorsan bekleme. Dünya döndükçe bir adım daha uzaklaşacaksın ve bir hayale aşık olacaksın.

En güzeli de ne biliyor musun? Yoktan yere ayrıldın ya! Her baktığın yerde beni görecek her şarkıda beni anımsayacaksın. Hep şikayet ettiğin, bir türlü mutlu olmadığın anlar var ya delicesine özleyecek geri dönüş olmadığını düşündükçe kafayı yiyeceksin. Artık yanında olmayacağım, sesimi duymayacak suretimi sadece fotoğraflarda göreceksin! En yakınımdan en uzağa düşecek üşüyeceksin,buz keseceksin sebepsiz! Benden daha iyisini de bulacaksın fakat benim gibi olmayacak. Aradığını bende bulamadıysan da bende bulduğunu başkasında bulamayacaksın. Ve en acısı da ne biliyor musun, unuttuğunu zannedeceksin ama hep kalbine hükmedeceğim! Nasip değilmiş diyerek kendini avutacak fakat asla tatmin olmayacaksın.

Ben sende bir yara gibi kalacağım kaşıdıkça kanayacak kanadıkça yeniden doğacağım içinde. Yazık olacak anlayacağın. Büyük yazık olacak sana! 

Ve Kıraç'ın da dediği gibi sevgili:
"Adın geçmesin dost meclisinde
Sayılamsın ibadetin Hak secdesinde
Canı gönülden etiğin duaları
Duymasın Rabb'im kandil gecesinde
Hala sana şarkılar yazan
Kalemim elime küser inşallah
Bu şehri yaşanmaz kıldın ya bana
Uykuna huzur vermesin Allah"

Mutluluğu unut, sen acılardan haber et!