7 Temmuz 2015 Salı

Hayata Dair

 Hayata bakış açıma dair bir kaç kelam...
Bu zamana kadar hayata ve neye benzediğine dair bir çok görüş gelişti. Bir çok insan aynı olayı yaşasa da aynı coğrafyada büyüse de farklılıklarımız bizi biz yaptı ve farklı objektiflerden belki de binlerce tanım yapıldı. Hayata ve bakışa dair ufak bir söylem de biz yapalım. Buyurun seyre...
 Hayat! Kimine göre çok acımasız kimine göre toz pembe. Aslında hayat bize bir nevi ayna tutuyor ve görebilen kendine çeki düzen verirken göremeyen düzene ve haşa düzeni kurana isyana sürüklenmektedir. Evet, hayat benim tanımıma göre ölüm yaşam arasındaki bizi biz yapan her ne varsa objektif olarak göz önüne sermesi bize ayna olmasıdır. Hayat aynadır.
 Hayata dair bir başka ana konu ise esasen ne ile mutlu olup ne ile mutsuzluğun dibine vurduğumuzdur. Neye üzülüp neye sevindiğimiz hayata bakış açımızla paralel olduğu görüşündeyim. Bu durumlar bizim hayata verdiğimiz önem değerindedir. Tek bir mutluluk binlerce mutsuzluğu bir anda siliverirken tek bir mutsuzluk da maalesef onca mutluluğu bir anda yok saydırabiliyor. Bu hususu biraz irdelemekte fayda var. Kendimizi önemsediğimiz ölçüde mutlu oluruz. Şayet kendini önemser hayatın karşımıza çıkardığı fırsatlardan layığıyla faydalanabilirsek tek bir mutluluk binlerce mutsuzluğu siliverecektir. Tabiri caizse hayatımıza güneş gibi doğan bu mutluluk güneşi gözyaşı yağmurlarını bir anda dindirip bize taze baharlar sunup yağmur sonrası toprak kokusu misali mutsuzluklarımız, çektiğimiz acıların boşuna olmadığını anlamamıza olanak sağlar. Esasen mutluluğa, mutsuzluğa, hayata takılmayıp bize bunları bahşedeni hatırlayabilirsek her şeyin özüne ulaşabiliriz. Gerçek mutluluğu bulabilmemiz duasıyla.
 Son söz vesselam; Kime her ne yaşattıysanız yaşamanız dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder